17 Şubat 2008 Pazar

DÖRT X DÖRT - ROCK MÜZİKTE YENİ BOYUT

ANINDA GÖRÜNTÜ SHOW


FOX TA



BU JENERİĞİ HATIRLADINIZMI...

80 LER TAYFASI HANİ STAR TV VİN PAZAR GECELERİ BİR SİNAMA KUŞAĞI VARDI BİZ ONA PARLAMENT PAZAR GECESİ SİNAMASI ŞİMDİLERİ BU JENERİK İNSANA EGZOTİK GELİYOR. 90 LI YILLARDA PEK YABANCI FİLM OLMAZDI AMA PARLAMENTY SAYESİNDE PAZAR GECELERİMİZ ŞENLENİRDİ ÖZELİKLE BATMAN FİLMİ GENELDE AKILDA KALANIDIR HER NE KADAR ERTESİ SABAH OKULA GİTMEK İÇİN ERKEN YATMAK ZORUNDA KALMIŞ OLSAKTA GÜZEL GÜNLERDİ PARLAMENT MAVİSİ...

MARRİA LA DEL BARRİO






ESKİDEN ANEMİZLE BERABER HİÇ SAATİNİ KÇIRMADAN İZLEDİĞİMİZ BİR PEMBE DİZİ VARDI THALİ'NIN BAŞROLÜNÜ OYNADIĞI...
MARRİA BARRİO SEVEREK İZLERDİK 96 SENESİNDE İLK TÜRKİYEDE YAYINLANIYORDU GENEL OLARAK SENARYOSUNU HATIRLIYCAK OLURSAK...
María Hernández, (evlilikten sonra De la Vega eklenir), 15 yaşında, varoşlarda yaşayan ve hayatını çöp toplayarak kazandığı parayla devam ettiren güzel bir kızdır. María vaftiz annesiyle yaşamaktadır. María'nın vaftiz annesi rahipten kendi öldükten sonra María'yı koruyup kollamasını ister ve ölür. Rahip vaftiz annenin son isteğini yerine getirmek üzere hayırseverlerden birinden María'yı evinde hizmetçi olarak çalıştırmasını rica eder. Ama hayırsever-Don Fernando de la Vega, kızı hizmetçi olarak değil de bir misafir hatta ev halkından biriymiş gibi evinde barındırmaya başlayınca eğitimsiz, fakir, saf kız Don Fernando'nun eşi Victoria de la Vega ve yeğeni Soraya Montenegro'nun hedefi haline gelir.
María, Luis Fernando de la Vega'ya, evin yakışıklı ama içkici ve ahlaksız oğluna aşık olur. Bu yüzden Fernando'yla daha önceden ilişkisi olan Soraya'yla savaşmak zorunda kalır ve sonunda Fernando'yla evlendiğinde Fernando, Soraya'nın da telkinleriyle María ve kardeşi Vladimir'in arasında bir ilişki olduğunu düşünmeye başlar. María'nın çocuğunun kendinden olduğuna inanmamaktadır. María bu yüzden akıl sağlığını kısa bir dönem kaybeder ve o arada çocuğunu kaybeder. Luis Fernando María'yı akıl hastanesinden çıkarır ve onun başka bir çocuk evlatlık edinmesini sağlar. María ise kaybettiği çocuğunu bulacağına ilişkin umudunu hiç kaybetmez ve sonunda da başarılı olur. "Fernandito"yu saygılı ve yakışıklı bir genç olana kadar yetiştiren Agripina Perez onu María'ya verir. Olaylar gelişir...

AYRICA YOUTUBE YE MARİA BARRİO YAZARSANIZ ÇIKIYOR BEN EK OLARAK KOYMUYORUM ORADAN RAHAT RAHAT İZLEYEBİLİRSİNİZ BAZI BÖLÜMLERİNİ

SARIŞIN İHTİRAS


Madonna için 90'ların en kayda değer olayı o dönemde müzik dünyasının en büyük turnesi olarak nam salan 'Blond Ambition World Tour' olmuştu. Turne için 18 tır dolusu malzeme kullandı. Turnede 170 kişilik teknik kadro görev aldı. 27 şehir, 3 kıtayı kapsayan konserler Turne Nisan 1990'sa Japonya'da start aldı. Madonna bu turne için:'Gücümün yettiği her tabuyu yıkacağım'der. Konser biletleri piyasaya çıktığı ilk günlerde tükenmişti. Sahne kostümleri Madonna'nın yakın arkadaşı ünlü fransız modacı Jean-Paul Gaultier'ce tasarlanmıştı. Ünlü koni göğüslü korselerini bu turne kapsamında giymişti. Şovlar son derece eğlenceli olduğu kadar provoke ediciydi. Madonna'nın Like A Virgin performansı esnasında mastürbasyon yapması yine ortalığı karıştırdı.Madonna bir rekora imza attı.Turnenin Houston'daki performansı canlı olarak HBOda yayınlandı ve büyük bir rating elde ederek tüm zamanların en çok izlenen konser programı oldu. Turne Yönetmen Alek Kesishyan tarafından filme alınmış,In bed with Madonna adıyla yayınlanmıştır.Turne esnasında dansçılarıyla ilişkileri,kendi dünyası,özel hayatı filmin konusunu teşkil etmiştir.Filmdeki bazı sahneler yine olay yaratacaktır.

11 Ocak 2008 Cuma

POPUN TAARUZU


Popun taarruzu
Tabii başka nedenler de var.
Bunların başında popun taarruzu geliyor.
Kulaklığında pop müzik dinlerken bilgisayar ekranında chat`leşen, bir yandan da ders çalışan yeni bir nesil yetişti.
Onlara asırlık ağır bestelerle ulaşmak, hele onları `görselliğin olmadığı` bir dinletide 2 saat oturtmak imkansız gibi...
Canlı kliplerle görselleştirilen, her gün kendini yenileyen pop salgınına, 17. yüzyıldan beri değişmeyen melodiler, enstrümanlar ve ortamla direnmek mümkün mü?

Dogan Hızlan geçenlerde HÜRRİYET `te `Klasik müziğin kitlelere ulaşmak için kendi

DAVİD BACHEM'IN ihtiyacı var mı` sorusunu aktardı.
Piyasa bunu yanıtladı bile:
`Var!`
Pasta büyüdükçe bölünüyor
`Klasik batı müziği en kötü dönemini yaşıyor` deniliyor.